Hayatın Film Şeridi Gibi Geçmesine Bilimsel Bakış! Yapılan son bilimsel araştırma, beynin ölüme geçtiği esnada aktif kalabildiğini göstermektedir. İnsanlar zaman içerisinde, yaşadıkları travmalar sonucunda hayatının saniyeler içinde gözünün önünden geçtiğini açıklamaktadır.
Hayatın Film Şeridi Gibi Geçmesine Bilimsel Bakış! İnsanlar, bedenlerinin dışında bir yerde, yaşamları boyunca tecrübe ettikleri unutulmaz anları tekrar izleyebilmektedir. Bilimsel olarak yaşamı yeniden hatırlama olarak bilinen bu süreç, ölüm alanındaki deneyimlerin sahip olunmasına benzeyen bir durumu ifade etmektedir.
Yaşamın bir anında ölümden dönen insanlar, ısrarla yaşadıklarını iddia ettiği bu deneyimden bahsetmektedir. Bu da, yüzyıllar boyunca bilim insanlarının çalışmasına konu teşkil etmektedir. Teknolojinin gelişmesi ile sonunda, Frontiers in Aging Neuroscience tarafından yayımlanan yeni bir çalışma, bu konuya dair önemli açıklamalar getirmektedir. Bilim insanları, beyin ölümüne geçiş esnasında ve sonraki zamanda beynin hem aktif hem de koordineli kalabileceğini açıklamaktadır. Bu çalışma da, hayatın son anının neden bir filim şeridi gibi gözün önünden geçtiği efsanesini kanıtlamaktadır.
Teknolojik Aletin Efsaneye Işık Tutması
Doktor Raul Vicente, Estonya Tartu üniversitesinde yatan seksen yedi yaşındaki bir epilepsi hastası üstünde durumun incelenmesi amacı ile EEG adı verilen elektroansefalografi cihazı kullanılmaktaydı. Cihazın hastaya takılı olduğu esnada hasta kalp krizi geçirdi. Kurtarılamayan hasta da, yaşamını kaybetti. Beklenmeyen bu durum, bilim insanları için bir fırsat doğurmuştu. Ölüm anının beyin aktiviteleri kayıt altına alınmıştı.
Uzman hekimler, ölüme geçiş esnasındaki on beş dakikalık zaman süresince, beyin aktivitesini ölçmeyi başarmışlardı. Bu on beş dakikalık süre içinde de, kalbin durmasından önce ve sonrasındaki otuz saniye üstüne odaklanıldı. Kalp, çalışmayı bıraktığı esnadan hemen öncesi ve sonrasında, gama dalgası olarak isimlendirilen belirli bir sinirsel salınım oluşturmaktadır. Bu salınımın yanı sıra, hem delta hem alfa hem teta hem de beta dalgalarında değişiklikler tespit edilmiştir.
Gözlemlenen beyin dalgaları ise, yaşayan bir insanın beyninde bulunan ritmik beyin aktiviteleri olarak kendini göstermektedir. Her bir dalga boyu da, aynı zamanda insanın canlı konumunda gösterdiği işlevlerden biri olan konsantre olmak ile rüya görme ya da meditasyon ile hafızayı geri çağırma gibi bir dizi yüksek özellikte bilişsel işlevleri de aktif hale getirmektedir. Bu gelişme de, yaşamın film gibi geçtiğini ispatlamaktadır.